NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
80 - (1201) وحدثني
عبيدالله بن
عمر
القواريري.
حدثنا حماد
(يعني ابن زيد)
عن أيوب. ح
وحدثني أبو
الربيع. حدثنا
حماد. حدثنا
أيوب. قال:
سمعت مجاهدا
يحدث عن
عبدالرحمن بن
أبي ليلى، عن
كعب بن عجرة
رضي الله عنه.
قال:
أتى
على رسول الله
صلى الله عليه
وسلم زمن الحديبية
وأنا أوقد تحت
(قال
القواريري:
قدر لي. وقال
أبو الربيع:
برمة لي)
والقمل
يتناثر على وجهي.
فقال " أيؤذيك
هوام رأسك ؟"
قال قلت: نعم. قال
" فاحلق. وصم
ثلاثة أيام.
أو أطعم ستة
مساكين. أو
أنسك نسيكة ".
قال أيوب: فلا
أدري بأي ذلك
بدأ.
{80}
Bana Ubeydullah b. Ömer
El-Kavârîrî rivayet etti. (Dediki): Bize Hammâd yâni İbni Zeyd, Eyyûb'dan
rivayet etti. H.
Bana Ebû'r-Rabî' rivayet
etti. (Dediki): Bize Hammâd rivayet etti. (Dediki): Bize Eyyûb rivayet eti.
(Dediki): Mücâhid'i, Abdurrahmân b. Ebî Leylâ'dan, o da Kâ'b b. Ücra'
(Radiyallahu anh)'dan naklen rivayet ederken dinledim. Kâ'b Radiyallahu anh)
şöyle demiş:
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Hudeybiye zamanında yanıma geldi. Ben, çömleğimin altına ateş
yakıyordum. —Kavârirî çömleğimin, Ebû'r-Rabî' ise bunumun altına; dediler.—
Yüzümden bitler saçılıyordu. (Bunu görünce) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem):
— »Başının böcekleri sana eziyet veriyor mu?»
diye sordu. Ben:
— «Evet» cevâbını
verdim.
— «Öyle ise traş ol da
üç gün oruç tut! Yahut altı fakir doyur veya bir kurban kes!» buyurdular.
Eyyûb: Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bunların hangisinden başladığını
bilemiyorum.» demiş.
(1201) حدثني
علي بن حجر
السعدي وزهير
بن حرب ويعقوب
بن إبراهيم.
جميعا عن ابن
علية، عن
أيوب، في هذا
الإسناد.
بمثله.
{…}
Bana Alîyyu'bnü Hucr
Es-Sa'dî ile Züheyr b. Harb ve Yakûb b. İbrâhîm toptan İbni Uleyye'den, o da
Eyyûb'dan bu isnâdda bu hadlsİn mislini rivayet ettiler.
81 - (1201) وحدثنا
محمد بن
المثنى. حدثنا
ابن أبي عدي
عن ابن عون،
عن مجاهد، عن
عبدالرحمن بن
أبي ليلى، عن
كعب بن عجرة
رضي الله عنه.
قال: فيّ
أنزلت هذه
الآية: { فمن
كان منكم
مريضا أو به
أذى من رأسه
ففدية من صيام
أو صدقة أو
نسك} [2 / البقرة /
الآية 196] قال:
فأتيته. فقال "
ادنه " فدنوت.
فقال " ادنه "
فدنوت. فقال صلى
الله عليه
وسلم
"أيؤذيك
هوامك ؟". قال
ابن عون:
وأظنه قال:
نعم. قال:
فأمرني بفدية
من صيام أو
صدقة أو نسك،
ما تيسر .
{81}
Bize Muhammed b.
El-Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Ebî Adiyy, İbnî Avn'dan, o da
Mücâhid'den, o da Abdurrahmân b. Ebl Leylâ'dan, o da Kâ'b b. Ucra (Radiyallahu
anh)'dan naklen rivayet eyledi. Kâ'b şöyle demiş: Şu âyet (yâni) :
«Sizden kim hasta olur
yahut başından elemi bulunursa ona oruçtan yahut sadakadan veya kurbandan bir
fidye lâzım gelir.» [ Bakara 196 ]
kavl-i kerimi benim hakkımda nazil olmuştur. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'e geldim, bana:
— «Yaklaş!» dedi. Ben de
yaklaştım. (Tekrar):
— «Yaklaş!» buyurdu. Ben
yine yaklaştım. Bunun üzerine (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz:
— «Böceklerin sana
eziyet veriyor mu?» buyurdular.
İbni Avn demişki:
«Zannederim Kâ'b: «Evet!» cevâbını vermiş. Kâ'b (Radiyallahu anh): Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bana oruçtan yahut sadakadan yahut da kurbandan
kolayına gelen bir fidye vermemi emir buyurdu; demiş.»
82 - (1201) وحدثنا
ابن نمير.
حدثنا أبي،.
حدثنا سيف.
قال: سمعت
مجاهدا يقول:
حدثني
عبدالرحمن بن
أبي ليلى.
حدثني كعب بن
عجرة رضي الله
عنه ؛ أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم وقف
عليه ورأسه
يتهافت قملا.
فقال
"أيؤذيك
هوامك ؟" قلت:
نعم. قال "
فاحلق رأسك "
قال: ففي نزلت
هذه الآية:
{فمن كان منكم
مريضا أو به
أذى من رأسه
ففدية من صيام
أو صدقة أو
نسك} [2 / البقرة /
الآية 196]
فقال لي رسول
الله صلى الله
عليه وسلم صم
ثلاثة أيام.
أو تصدق بفرق
بين ستة مساكين.
أو انسك ما
تيسر".
{82}
Bize İbni Numeyir rivayet
etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki):,Bize Şeyf rivayet etti.
(Dediki): Mücâhidi şöyle derken işittim: Bana Abdurrahman b. Ebî Leylâ rivayet
etti. (Dediki): Bana Kâ'b b. Ucra (Radiyallahu anh) riyâyet ettiki, Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun yanında durmuş. Başından bitler
saçılıyormuş.
—«Böceklerin sona eziyet
veriyor mu?» diye sormuş. (Kâ'b demiş ki): «Ben:
— Evet; cevâbını verdim;
— Öyte ise başını traş et buyurdular. Şu âyet (yâni)
: (Sizden kim hasta olur yahut başından elemi bulunursa ona oruçtan yahut
sadakadan veya kurbandan, bir fidye lâzım gelir.) kavl-i kerîmi benim hakkımda
nazil oldu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana :
— Uç gün oruç tut! yahut bir farak zahireyi
altı fakire tasadduk et! Veya mümkün olan bir hayvanı kes! buyurdular.
83 - (1201) وحدثنا
محمد بن أبي
عمر. حدثنا
سفيان عن ابن
أبي نجيح
وأيوب وحميد
وعبدالكريم،
عن مجاهد، عن
ابن أبي ليلى،
عن كعب بن
عجرة رضي الله
عنه ؛ أن
النبي صلى الله
عليه وسلم مر
به وهو
بالحديبية،
قبل أن يدخل
مكة، وهو
محرم، وهو
يوقد تحت قدر،
والقمل يتهافت
على
وجهه. فقال:
"أيؤذيك
هوامك هذه ؟"
قال: نعم. قال
"فاحلق رأسك.
وأطعم فرقا
بين ستة
مساكين.
(والفرقة
ثلاثة آصع)" أو
صم ثلاثة
أيام. أو انسك
نسيكة " قال
ابن أبي نجيح "
أو أذبح شاة
".
{83}
Bize Muhammed b. Ebî
Ömer rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân, İbni Ebî Necîh ile Eyyûb, Humeyd ve Abdülkerîm'den, onlarda
Mücâhid'den, o da İbni Ebî Leylâ'dan, o da Kâ'b b. Ucra (Radiyallahu anh)'dan
naklen rivayet ettiki,
Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) Mekke'ye girmezden önce Hudeybiye'de Kâ'b ihram'a girmiş, çömleğin,
altına ateş yakarken onun yanına uğramış. Kâ'b'ın yüzünden bitler saçılıyormuş.
Resulullah (/Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
— «Bu böceklerin sana
eziyet veriyor mu? » diye sormuş. Kâ'b:
— «Evet!» cevâbını vermiş.
— «Öyle ise başını traş
et de bir farak zahireyi altı fakir arasında taksim eti Yahut üç gün oruç tut
veya bir hayvan kes!» buyurmuşlar. Farak üç sâ' alan bir ölçektir.
İbni Ebî Necîh; «Yahut
bir koyun kes!» diye rivayet etmişdir.
84 - (1201) وحدثنا
يحيى بن يحيى.
أخبرنا خالد
بن عبدالله عن
خالد، عن أبي
قلابة، عن
عبدالرحمن بن
أبي ليلى، عن
كعب بن عجرة
رضي الله عنه
؛ أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم مر زمن
الحديبية.
فقال له:
" آذاك
هوام رأسك ؟"
قال: نعم. فقال
له النبي صلى الله
عليه وسلم
"احلق رأسك. ثم
اذبح شاة
نسكا. أو صم
ثلاثة أيام.
أو أطعم ثلاثة
آصع من تمر، على
ستة مساكين".
{84}
Bize Yahya b. Yahya rivayet
etti. (Dediki): Bize Hâlid b. Abdillâh, Hâlid'den, o da Ebû Kılâbe'den, o da
Abdurrahmân b. Ebî Leylâ'dan, o da Kâ'b b. Ucra (Radiyallahu anh)'dan naklen
haber verdiki,
Hudeybiye zamanında
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun yanına uğrayarak:
«Başının böcekleri sana
eziyet verdi mi?» diye sormuş. Kâ'b:
— «Evet!» cevâbını vermiş. Bunun üzeriae Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona :
— «Başını traş eti Sonra kurban olarak bir
koyun kes yahut üç gün oruç tütl Veya üç sâ' hurmayı altı fakire it'âm eyle!»
buyurmuşlar.
85 - (1201) وحدثنا
منحمد بن
المثنى وابن
بشار. قال ابن
المثنى: حدثنا
محمد بن جعفر.
حدثنا شعبة عن
عبدالرحمن بن
الأصبهاني،
عن عبدالله بن
معقل. قال:
قعدت
إلى كعب رضي
الله عنه، وهو
في المسجد. فسألته
عن هذه الآية: {
ففدية من صيام
أو صدقة أو
نسك ؟} فقال
كعب رضي الله
عنه: نزلت في.
كان بي أذى من
رأسي. فحملت
إلى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم والقمل
يتناثر على
وجهي. فقال "
ما كنت أرى أن
الجهد بلغ منك
ما أرى أتجد
شاة ؟ " فقلت:
لا. فنزلت هذه
الآية: { ففدية
من صيام أو
صدقة أو نسك }.
قال: صوم
ثلاثة أيام،
أو إطعام ستة
مساكين
نصف صاع،
طعاما لكل
مسكين. قال:
فنزلت في خاصة،
وهي لكم عامة.
{85}
Bize Muhammed b.
El-Müsenn& ile İbni Beşşâr rivayet ettiler, İbnü'l-Müsennâ (dediki): Bize
Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Abdurrahman b.
Esbahânî'den, o da Abdullah b. Ma'kîl'den naklen rivayet etti.» (Demiş ki): .
Kâ'b (Radiyallahu anh)
mescîdde iken yanına oturdum da şu' âyeti sordum:
«Oruçtan yahut sadakadan
yahut kurbandan bir fidye lâzımdır.» Ka*b
(Radiyallahu anh):
— «O, benim hakkımda nazil olmuştur. Başımdan
elemim vardı. Bu sebeple bitler yüzüme saçılarak Resûlullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'e götürüldüm, de:
— Meşakkatin bu gördüğüm dereceyi bulacağını zannetmezdim.
Bir koyun bulabilecek misin ? buyurdu. Ben:
- Hayır! cevâbını
verdim. Bunun üzerine şu: «Oruçtan, yahut sadakadan yahut kurbandan bir fidye
lâzım gelir.» Ayet-i kerîmesi nazil oldu. Üç gün oruç yahut her fakire yarım
sâ' yiyecek vermek suretiyle altı fakir doyurmak hassaten benim hakkımda nazil
olmuştur. Ama o, sizin umumunuza şâmildir.» dedi.
86 - (1201) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا
عبدالله بن
نمير عن
زكرياء بن أبي
زائدة. حدثنا
عبدالرحمن بن
الأصبهاني.
حدثني
عبدالله بن
معقل. حدثني
كعب بن عجرة
رضي الله عنه
؛ أنه خرج مع
النبي صلى الله
عليه وسلم
محرما فقمل
رأسه ولحيته.
فبلغ ذلك
النبي صلى
الله عليه
وسلم. فأرسل
إليه. فدعا
الحلاق فحلق
رأسه. ثم قال
له "هل عندك
نسك ؟" قال: ما
أقدر عليه.
فأمره أن يصوم
ثلاثة أيام، أو
يطعم ستة
مساكين، لكل
مسكينين صاع.
فأنزل الله عز
وجل فيه خاصة: {
فمن كان منكم مريضا
أو به أذى من
رأسه} [2 / البقرة /
الآية 196]. ثم كانت
للمسلمين
عامة.
{86}
Bize Ebû Bekir b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Numeyr, Zekeriyyâ b. Ebî
Zâide'den rivayet etti. (Demişki): Bize Abdurrahman b. Esbahânî rivayet etti.
(Dediki): Bana Abdullah b. Ma'kil rivayet etti. (Dediki): Bana Kâ'b b. Ucra
(Radiyallahu anh) rivayet etti. Kendisi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile
birlikte ihrâmlı olarak yola çıkmış da başı ve sakalı bitlenmiş. Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu haber alarak ona haber göndermiş.. Ve
berberi çağırarak başını tıraş ettirmiş. Sonra ona:
— «Yanında kurban var
mı?» diye sormuş. Kâ'b (Radiyallahu anh) :
— «Ona kudretim yoktur.»
cevabını vermiş.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) de üç gün oruç tutmasını yahut her iki fakire bir sâ' yiyecek
vermek suretiyle altı fakir doyurmasını emir buyurmuş. Bunun üzerine Allah
(Azze ve Cell) hassaten Kâ'b (Radiyallahu anh) hakkında:
(Sizden kim hasta olur
yahut başından elemi bulunursa... ilâ ahir...) âyet-i kerîmesini indirmiş.
Sonra bu âyet bütün müslümanlara şâmil olmuş.
İzah:
Bu hadîsi Buhâri «Hacc»
bahsinin birkaç yerinde «Meğazi», «Tıb» ve «Tefsir» bahislerinde, Ebû Dâvûd
«Haec» bahsinde, Tirmizî ile İbni Mâce «Hacc» ve «Tefsir» bahislerinde muhtelif
râvîlerden tahrîc etmişlerdir.
Hadîs-i Şerîf muhtelif
lâfızlarla rivayet olunmuştur. Bunların birinde Hz. Kâ'b'ın: «Başıma bitler
arız oldu. Bu sırada Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte bulunuyordum.
Hudeybiye senesiydi. Gözlerimi kaybedeceğimden korktum.» dediği
bildirilmektedir.
Taberî'nin rivayetinde:
«Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) parmağı ile başımı kaşıdı da ondan
bitler saçıldı.»
îbni Mâce'nin
rivayetinde :
«Bitler bana eziyet
verdiği vaktt Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) başımı traş etmemi ve üç gün
oruç tutmamı emir buyurdu» denilmiştir. Maamâfih bu muhtelif rivayetler mânâ
itibariyle birdir.
Kurtubî diyor ki:
«Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in başının böcekleri sana eziyet
veriyor mu? diye sorması; hükmün illetini tehakkuk ettirmek içindir. Hz. Kâ'b
çektiği meşakkati haber verince o da traş olmasını emir buyurmuştur.»
Hevâm: Hâmme'nin
cem'idir.
Hamme: Yılan gibi
zehirli olan hayvan, demektir. Sinek ve böcek gibi şeylere de «hâmme» denilir.
Burada ondan murâd: Bit'dir.
Traştan maksat: Bit
saran saçları gidermektir: Nitekim hadîsin bir rivayetinde:
«Saçlarımı tepeden
tırnağa bit sarmıştı...» denilmiştir.
Maksat saçları gidermek
olduğu için traş tâbiri ustura makas, ilâç v.s. ile saçları gidermeye şâmildir.
Kıdr ve burma: Çömlek,
mânâsına gelirler. Bunlar esâs itibariyle Hicaz ve Yemen'de mâruf bir taştan
yapılan çömleklerdir.
Ferak: Yerinde de
görüldüğü vecihle Medînelilerce bilinen bir çeşit ölçüdür. Üç sâ' zahire alır.
Bir sâ' dahî örfi dirhemle 3.333 kg. ağırlığındaki ölçüdür.